Mate Meselesi (Yerba Mate – Mate Çayı)

Mate diye bir ot var. Yerba mate de deniyor. Bu Arjantin, Brezilya, Uruguay üçgeninde sıkça ama Uruguay’da delice tüketilen bir şey. Uruguay’a geçmeden önce temmuz sonu gibi Buenos Aires’te İ.’nin amcagilinde kalırken heyecanla beklediğimiz gibi mateye inisiye edilmiştik. Görüntü şu: Değişik bir kap, içinden pipeti andıran metal bir çubuk uzanıyor, bu metal pipetle içiyorsunuz, sonra termostan sıcak su doldurup başka birine veriyorsunuz, o içiyor. Tabii böyle bir seremoni gibi olması biraz insanı heyecanlandırıyor, nasıl içilecek, yanlış bir şey yapmayayım, hepsi mi içilecek, yoksa bir yudum alıp başkasına mı vereceğim, falan…

Daha önce bu mateyi çok duymuştum, Brezilyalı bir Ashtanga hocası ile bir dönem çalışma fırsatım olmuştu, o sabahları kahve değil, mate içtiğini anlatırdı. Türkiye’de yaşadığım dönemde Migros’larda görürdüm, küçük bir poşetin içinde Migros’un kendi markasıyla ya da başka çay markaları poşet çay olarak satardı. Ben de ara sıra alır, evde demler ve içerdim. Tadı pek bir şeye benzemiyordu ama zaten bitki çaylarının tadının bir şeye benzememesine alışkındık.

Arjantin’e vardığımızın akşamı İ.’nin amcası “E artık bir mate içelim.” diyerek koca bir kabın içine toz halindeki çayı koydu, sonra da 1 litrelik içi sıcak su dolu termosu yanına alarak geldi yanımıza oturdu ve böylece mate seremonimiz başlamış oldu. İçtiğimde ilk tepkim “Hay allah bu metal pipet ile de sıcak şey nasıl içilecek, dilim yandı.” gibi bir tepkiyken zamanla öğrendim ki, mate size verildiğinde hemen öyle alelacele içip döndürmeniz gerekmiyor, sıcaksa bekletin efendim, çok da değil tabii, ama şöyle içeceğiniz gibi olana dek, bir iki dakika. Neticede mate adabına göre yanınızda birileri varsa, o mate dönecek, herkes sırayla içecek.

MATENİN HAZIRLANIŞI

Şimdi bu mate çayının sunulduğu kaplar “calabasa”dan (su kabağının İspanyolcası), ahşaptan, plastikten, “vidrio” denen içi cam dışı koruyucu başka bir materyal kaplı malzemeden yapılabiliyor. Tabii sıcak ile birleştiğinde sağlık için hoş olmadığından plastik en az tercih edilen malzeme. Genelde insanlar su kabağından yapılmış olanları ya da vidrio dediğimiz içi cam, dışı başka şeyler kaplı kapları kullanıyorlar. Bu kabın özel bir adı yok, kabın adı da bitkinin ve yapılan çayın adı gibi, mate…

 

Mateyi içtiğimiz metal pipete ise bombilla deniyor, bunun bir adı var çünkü bombilla hassas bir mesele. Mateyi içtiğiniz kap da tadını değiştirmede etkili olsa da, bombilla matenin sadece tadını değil, içilebilirliğini de etkiliyor. Bombilla’ların mate kabının yüzeyine temas eden kısımları farklı olabiliyor. Uruguay’da en çok tercih edilen kaşığı andıran tarzda olan bombilla… (Arjantin’de okunuşu: Bombija, Uruguay’da okunuşu: Bombişa – İspanya’da olsaydık “bombiya” denecekti, işte İspanyolca’da Güney Amerika’nın en güneydoğusunda böyle değişiyor, Welcome to America del Sur!)

Ejemplos-Bombillas
Bunların hepsi bombilla, hangisiyle içeceğiniz tercih ettiğiniz mate otunun tipine ve içiş tarzınıza göre size kalmış. Benim favorim sol baştan ikinci bombilla.

Çayın kendisinin hazırlanışına geçmeden önce ihtiyacımız olan son şey ise bir termos. Evet, bu termos bildiğimiz termos. Hani bizim pikniğe giderken içine çay falan koyduğumuz termos… Termosunuzun içine sıcak su koyacaksınız ki, mateden bir yudum aldığınızda sonra tekrar üstüne termostan su ekleyin. Zaten bu su kabağından olan kapların gözünüze bardak kadar büyük göründüğüne bakmayın, içlerine mate tozunu koyduğunuzda sıcak su da bu bitki tozunu şişirdiğinden pipetle çekip içtiğiniz şey bir iki yudum, bir iki fırt bir şey oluyor. Dolayısıyla termossuz bu iş olmaz, bir yudum çek, termostan su koy, yanındakine ver, yanında kimse yoksa, bir yudum daha al, yine termostan su koy.

Photo on 30-09-17 at 16.50
Benim eski mate setim, leopar leopar 😀 ❤

Şimdi mateyi içmek için gereken aparatı irdeledikten sonra mate çayının/yerba mate denen otun kendisine bir bakalım. Yerba mate tropiklerin altında, Güney Amerika’da Arjantin, Brezilya, Uruguay, Paraguay civarında yetişen ve tüketilen bir ot. İçinde kafein olduğu çeşitli kaynaklarda yazılı olsa da, yerliler bunun doğru olmadığını, içinde kafein falan olmadığını, sadece içmeyi sevdikleri basit bir ot olduğunu söylüyorlar. Yeşil ve tıpkı bizim Rize çayı gibi toz şeklinde. Lakin her ülkenin matesi farklı. Arjantin’de çok toz halinde değil ve içinde küçük odunumsu parçalar da var. Brezilya’nın yerba mate’leri ise çok fazla toz halinde, ben şahsen içmekten çok hoşlanmıyorum çünkü bu fazla toz halindeki mate bombilla’yı tıkıyor ve keyifli bir içim olmuyor. Vallahi de Uruguay’da yaşadığımdan değil ama yerba matenin en güzeli Uruguay’da üretilmiş olanlar. Zaten Uruguay da mate tüketiminde bölgenin ve dünyanın bir numarası. Buenos Aires’te İ.’nin amcasıyla ilk matemizi içerken o bize “Bakın Uruguay’a gittiğinizde çok şaşıracaksınız, insanlar sokakta bile kollarının altında termos, diğer ellerinde mate, içe içe yürüyorlar. Deli bu Uruguaylılar, deli. Arjantin’de biz de çok içiyoruz ama biz sokakta içmeyiz.” demişti. Ne zaman ki Uruguay’a vardık, biz de anladık, hakikaten doğruymuş. Sokaklarda gördüğünüz herkesin kolunun altında bir termos, ellerinde mate, hem içiyorlar, hem yürüyorlar, yanlarında biri varsa mate yine dönüyor. Yani Uruguaylılar her an, her yerde, sabah uyandıktan sonra, çalışırken iş esnasında, sokakta yürürken mate içiyor.

yerba
İşte yerba mate

Mateyi hazırlamanın bazı incelikleri olsa da, en basit haliyle anlatacak olursam, mate tozunu kabınızın yarısını ya da içiş tarzınıza göre 3/4’ünü dolduracak şekilde koyup içine bombillayı saplıyorsunuz. İnceliklerden biri, ilk posta sıcak suyu dökmeden önce yarım su bardağı kadar soğuk suyla mateyi açmak. Bunu yapmayı Montevideo’daki Mercedes Teyze’den öğrenmiştik, matemiz neden tıkanıyor, neden içemiyoruz, neden hep böyle oluyor diye sanki çözülmeyecek bir sorunmuş gibi konuşurken Mercedes Teyze “Soğuk su koyup açmıyorsunuz da ot direkt kaynar suyla temas edince şişip bombilla’yı tıkıyor.” demişti. Dolayısıyla matemizin içine yarım su bardağı soğuk su koyuyoruz, zaten mate otu o suyu emiyor. Ondan sonra da termosunuzdan su döküp içmeye başlıyorsunuz.

MATENİN TADI

Matenin tadı, tahmin edebileceğiniz gibi, herhangi bir bitki çayı gibi. Yeşil çay sevenlere yabancı gelmeyecektir, iddiasız, mütevazı bir ot tadı. İnsan içtikçe alışıyor. Türkiye’de yaşamaya başladıktan sonra bardak bardak çay içmeye başlayan yabancılar misali, burada da bir şekilde kültürel ve seremonik yanı sizi çeker ve içmeye başlarsanız, tadını beğenmeye başlayacağınızı ve matesiz yapamayacağınızı garanti ederim 🙂
Bir de bu mate insanı tıpkı çay gibi, sıcakta serinletip soğukta ısıtıyor. Daha önce yaşadığım hiç bir soğuğa pek benzemeyen Uruguay kışını bunca mate içiyor olmasaydık nasıl atlatırdık, bilemem.

MATE ADABI

Bu matenin bir adabı var tabii… Genelde herkes matesine fazla düşkün olduğundan iş yeri tarzı yerlerde zaten herkes kendi termosuyla, kendi matesini kendi başına içiyor oluyor fakat eğer bir akşamüstü, örneğin”merienda” denen beş çayı ya da ikindi öğünü için arkadaşlarınızla bir aradaysanız, ortada genelde bir mate oluyor. Matecibaşı 🙂 termostan su koyduğu mateden önce kendi içiyor, sonra da ister sırayla, saat yönünde dönerek, isterse canının istediği sıraya göre insanlara veriyor. Bu nokta önemli matecibaşı mateyi kime isterse ona veriyor ama tabii Uruguaylılar zaten çok nazik insanlar olduklarından genelde eşit ve adil olarak herkesin içtiği şekilde dönüyor. Ortama yeni biri geldiyse hemen ona mate uzatılıyor, yeni gelene hoşgeldin matesi vermek adetten…
Termostaki su bittiğinde yeniden sıcak su dolduruluyor. Mate otu içile içile tadını, demini kaybettiyse kap boşaltılıyor ve yeni mate konarak içilmeye devam ediliyor. Biz başlarda mateyi akşam yemeklerden sonra bile içerdik ama Uruguaylılar mate içmeyi genelde gün batımından sonra yapmıyorlar, gün batımından sonra içmek için güzel şarapları veya Caipirinhaları var da ondan 😛

 


Soldan sağa, saat yönünde: 1. Buenos Aires’te İ.’nin amcasıgilin evinde onlarca farklı mate var, bu su kabağından yapılmış olanı en büyüğü. 2. Aynı büyük mate ile poz vermeye doyamamışım 😛 3. Artık Uruguay’a varmış, hakikaten de sokakta herkesin böyle yürüdüğünü görüp heyecanlanmışız. “When in Rome, do as the Romans do.” olayını daima şiar edinen ben elime termosumu ve mateyi almakta gecikmemişim. 

MATE ANILARIMIZ

Burada yaşamaya başladıktan sonra insan mate içmeye de alışıyor ama ilk geldiğimizde Uruguaylıların sokakta kollarının altında termoslarıyla yürüdüklerini görünce heyecanlanmış ve “Haydi biz de!” moduna girmiştik. Zaten bu içine atlama, burnunu sokma isteği insanı gittiği yerlere entegre olabilir hale getiriyor.

Tabii hemen kendimize bir mate, bir bombilla, bir de termos almış, sonra biz de matemizi sokakta bile içmeye başlamıştık 🙂 Şimdi saat öğlen 13, sabahtan beri içtiğim mate hala cayır cayır demli, İ. bize geç bir kahvaltı porridge’i yaparken ben de matemi içmeye devam ediyorum.

Yabancıların sıklıkla sorduğu “Mate yazın da sıcak suyla mı içiliyor?” sorusunu cevaplayarak bitireyim, evet, mate yazın da sıcak suyla içiliyor.

Mate diyarından tavşan kanı çay diyarına sevgiyle…

Su

2 comments

  1. Güzel bilgiler için öcelikle teşekkür ederim size bir sorum olacak mate bardağını türkiuede nereden alabiliriz ??

    Beğen

    • merhaba, inanin ki hiç fikrim yok türkiye’de bulamayabilirsiniz ama amazon’dan sipariş vermek mümkün olur diye düşünüyorum. ben bir kontrol edeyim.

      Beğen

Yorum bırakın